Bayağı Düzensiz Düşünceler

     Hepimiz karnımız doyup sırtımız pekleşince ait olacak yerler ararız. Bu içimizden gelen bir dürtüdür bahsettiğim şey cinsellik değil. Bunu şöyle açıklamalıyım sanırım biri bizi sever genelde onu sevmesek bile kendimizden uzaklaştırmayız çünkü sevilmeye, hayran olunmaya açızdır. Aynı şekilde sevmeye de açlık duyduğumuzdan bizde genelde bize karşı bir şey hissetmeyen insanın peşinden ayrılmayız. Bunun üzerine sayamayacağım kadar cümle kurulmuş. Bazen de bizim sevdiğimiz insan tam bizim onu sevdiğimiz anda bizi sever buna düşük bir ihtimal ya da biraz daha romantik ifade edecek olursak mucize demeye meyilliyizdir. Burada olan şey sadece doğru zamanlamadır iki tarafta aynı anda birbirine karşı merak duyar ve aynı anda ifade eder yalnızca. Buna dair sabah dolmuş beklerken aklıma gelen muhteşem bir örnek var. Hepimiz ait olmak isteriz buna evde olma hissi de diyebiliriz. Aynı anda birbirini merak eden ve bunu ifade eden insanlar kendilerini evde hissederler ikisi de hem ev hem de kiracıdırlar birbirlerinin eşiti olduklarından birine ev birine kiracı diyeceğim. Ev bulunur kiracı gelir kiracı mutludur sürekli evde olmak ister sürekli evini düşünür günler ayları aylar yılları takip eder veya sadece birkaç ay geçer bazı şeyler değişir ait hissettiğimiz yer başkalaşmıştır ve bunu başklaştıktan hatta biz de başkalaştıktan sonra fark ederiz. Evin kapısı, boyası, mobilyası, mutfağı değişmiştir bu değişimi fark etmeyiz önce çünkü alışmışızdır. Sonra bir gün bir çocuk pencereye taş atar ve cam kırılır o gün pencerenin değiştiğini fark ederiz. ardından boyanın birkaç ton daha koyu olduğunu fark ederiz birkaç gün sonra kapının da değişmiş olduğunu görürüz ama dediğim gibi kapı değişirken bunun farkında olmayız pencere camı kırılana kadar hiçbir şeyden haberimiz olmaz ancak her şey değişmiştir artık zaten. Peki evimizin değişmesine ne sebep olur. Pek tabii çevre yakınlarda bir yere bir site kurulur, yüzme havuzu açılır, sinemalar, tiyatro salonları, yeni evler, yeni kiracılar... Evimiz ve biz bilmeden değişiriz bilmeden bir olduğumuzu düşünürken yabancılaşırız birbirimize veee kira kontratı feshedilir. Kışın ortasında, yazın sıcağında evden çıkmamız fark etmez hep zor gelir bize bir süre yolda kalırız. Bu süre arttıkça etrafımıza emlakçılar gelmeye başlar genelde şöyle duyarız    " bir arkadaşım var tam birbirinize göresiniz hadi tanışın   " ev sizi siz evi beğenince yeni bir kontrat yapılır. Hep böyle olmaz gerçi bazen evini avmye satmayan o yaşlı teyze veya dayı evinde ısrar eder. 
     Hepimiz birbirimizden çok farklı olduğumuzu iddia ederek aynı şeyleri arzular benzer şartlar altında benzer tepkiler veririz. Bilmemiz gereken her zaman başka bir ev olduğudur ve ona uygun olduğumuza benzer şekilde bizim ona uygun olduğumuza karar veren biz değilizdir bu zamandır. Zamana sahip olduğumuzu düşünürüz "  Akşam sendeyim  " ölme ihtimalimi düşünmem veya kaza geçirme ihtimalimi, misafir gelme ihtimalini... Bizler zamana içkinizdir onun içinde kalmak zorundayızdır.       
 Özgür irade dolayısıyla sonsuz aşk muhteşem aşk inanılmaz dostluk hepsi bir dizi kendinden bile habersiz olasılığın başımıza gelmesinden ibarettir. 
   Şimdi bu yazıyı burada kesiyorum bitmiş değil aklımdakilerin hepsi değil ama kpss çalışmam gerek ki bu da garip kafamı kaldırıp baktığım gökte elmas dolu gezegenler, kara deliler, nebulalar, yıldızlar var sonsuz veya sonlu da olsa kocaman bir bilinmezin karşısında onu düşünüp hayrete düşebilen bir türdenim ama tantuni yemek için para kazanmak zorundayım hayret edeceğim süreyi yoğurtlu tantuniye değişiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3-5 garip cümle

ufak salaklıklar